Kişi ve Motivasyon
Siz kimsiniz? Motivasyon kaynağınız nedir? İşinize ve çalışma ortamınıza göre kendinizi nasıl motive edebilirsiniz?
Kimlik duygusu her bireye göre değişkenlik göstermektedir. Bir çoğumuzu sabaha kadar müzik dinleyip coşmak; bazılarımızı da sakin bir ortamda yürüyüş veya dinlenme motive edecektir. Kimi, kendini düşünmek yerine başkaları için çalışmak ve onlar için var olmakla mutlu olurken, bir diğeri sadece kendisi ve ailesi çalışmaktan keyif alacaktır. Ve motivasyon araç ve nedenleri değişime başlayacaktır.
Çalışma ortamlarında da bireyleri motive eden faktörler de bu sebepler ile değişim göstermektedir. Motivasyon araçları kullanılırken, bireysel farklılıkların göz önüne alınması gerekmektedir.
Bir başka deyişle; insan ihtiyaç ve öncelikleri değişken olduğundan, birini motive eden araç diğerini edemeyebilir. Kimisi prestij ve yetki ararken, kimisi emniyete, huzur ve aidiyete öncelik verebilmektedir.
Kişinin kendinin “kim” olduğunun farkında olması burada büyük önem taşıyacaktır. Toplumun içinde kendi olmaktan kaçınan ve “bir başkası o şekilde mutlu oluyor” diye mutlu olma çabasına giren birey yaşamının hiç bir alanında istediği düzeye gelemeyecektir. Çünkü asıl motivasyon kaynağı olan “KENDİ” ile irtibat kuramamıştır.
Peki, iş yaşamında ve çalışma ortamlarında bireylere uygun motivasyonu nasıl uygulayacağız?
Öncelikle iş yerinde “kendi”niz kolay olamayacaktır. Birçok kişi ile temas halinde olduğunuz ve saygı çerçevesinde işinizi yapmak zorunda olduğunuz alanlar olacaktır. Bu sebeple öncelikle çalışma ortamınızda sizi mutlu edebilecek bir alanınız olabilmeli. Çekmeceniz, masanızın bir köşesi yoksa cep telefonunuzda bir resim veya bir söz; hiçbiri mi yok, cebinizde motivasyon kartlarımız olabilir. Çok küçük detay gibi gelebilir, fakat hepimiz insanız ve unutma eğilimimiz fazla. Bu sebeple size bu iş yerindeki kimliğinizin geçici ve bir elbise olduğunu hatırlatacak birkaç nüans bizi bir anlık motive edecektir.
Bunun dışında; bireysel olarak sizi tanımlayabilmemiz için birkaç temel bilgiye ihtiyaç duyuyoruz. Kişilik özelliklerinize uygun olarak yapılan bu işlem sonucunda; hareket etme, coşkunluk, sakinlik formlarından hangilerinin sizleri motive edebildiği konusunu bulabiliyor ve bu yönde motivasyon koşullandırmalarına gidiyoruz. Firmalarda ise çalışan profillerinin tahlil çalışması yapılıp buna göre bir motivasyon kaynaklarına başvuruyoruz. Bu durumlarda; bir insan kaynakları müdürü harekete yönelik bir çalışma yaparken; bir satış müdürünün sakinlik dalında ilerlediğini görebiliyoruz. Fakat tam tersi olarak çalışma arkadaşları müdürlerine hiç uymayabiliyor ve motivasyon sınıfları; tasarlananın dışında ayrı departmanlardan kişilerin bir araya gelmesi ile oluşabiliyor. Ve “kim” olduğunuz buralarda ortaya çıkıp, doğru çalışma duruşu ve kendini motive kaynağı buradan sonra başlıyor.
İş dışında; kendinizi kendi hayatınızda, çalışma ortamı dışında mutlu görmek istiyorsanız önce “KİM” olduğunuzu bulabilecek cesareti göstermelisiniz. Motivasyon kaynağınızı ona göre bulabileceğiz. Hiçbir topluluk veya şirket için değil önce ‘’BEN KİMİM’’ sorusunun yanıtını bulabilmeliyiz.
Bir Çin atasözünde denir ki; “Bana kendi resmini çiz ve gönder. Sözlere lüzum yok, resim yeterlidir.”
Kim olduğunuzu, motivasyon kaynağını bilmiyorsunuz. Her şeyi denediniz ve artık yoruldunuz. Ve hala bir yanıtımız yok.
O zaman sadece bir haftalık çalışma bizden sizlere:
Bu gece, on beş dakikanızı “kendim” dediğiniz kişiye ayırın. Yalnız olabildiğiniz, iyi hissettiğiniz bir odaya geçin. Telefon yok, televizyon yok, müzik yok. Dikkatinizi sizden alıkoyacak hiçbir şey olmasın, olmasın ki kendinizi tanıyabilin.
Hiçbir teknik ve yöntem olmadan sadece kendiniz ile baş başa kalın. Daha beşinci dakikaya gelmeden bir şeyler yapmak isteyecek, kendinizden kaçmak için can atacaksınız. Bildiğiniz teknikleri,uygulamaları yapmak isteyeceksiniz. Bu on beş dakika yapmayın. Neye eğilim gösterdiğinizi görün. Yapmak istedikleriniz neler? Neler yapmak istediniz ve yapmadığınızda aklınıza gelen ilk şeyler neler oldu? Bunları on beş dakika bitiminde bir kenara yazın lütfen. Sonraki gece, on beş dakika kendinizi izleyin yeniden. Bir hafta boyunca en çok yapmak istediğiniz ne veya neler oldu? Ne düşündünüz ve neye yöneldiniz? Aklınıza, zihninize neler geldi ve ben kimim sorusuna nasıl cevap verdiniz? Kim için ve ne içindi? İşte bunu bulduğunuzda yaptığınız şey “KİM”im sorunuza verdiğiniz bu dağınız olacak. Ve bu bile aşağıdaki gerçek sizi motive etmeye yetmeye başlayabilecek.
Her şey zihinde başlar.
Başarı, huzur, mutluluk hatta kimlikler.
İnsanoğlu karakterini ve yaşamını biçimlendirme gücüne sahiptir.
Yaradan bu gücü kendisine bahşetmiştir.
Çoğumuz bunu nasıl kullanacağımızı bilmiyoruz.
Duyguların bizleri yönetmesine izin verip sürükleniyoruz.
Biz zihnin hükümdarı olabiliriz, yeter ki “KİM” olduğumuzu hatırlayabilelim.
Zihin, yaşam tarzınızı belirlemeden, siz zihninizi tarzınızla yönetebilin.
Sevgi ve Huzurla,
iletişim@sifa-sanatlari.com
Facebook Sayfamız için tıklayınız.